KANAL ISTANBUL
2011 yılında çılgın proje olarak ortaya atılan ve bu yıl ise yapılması için çalışma başlatılan Kanal Istanbul konusunda, bu güne kadar bilimsel olarak bilgilendirilmiş değiliz.
Her gün televizyon, gazete ve sosyal medyada yüzlerce düşünce haber ve tartışmalara şahit oluyoruz. Kimi kanalın faydalı olduğunu ısrarla savunurken, kimisi de yapılmasının sakıncalı olduğunu dile getiriyor. Vatandaş olarak bizler niye yapılacağını tamda anlamış değiliz. Çünkü televizyonlar da hiç konusunda uzman bilim insanlarının katıldığı detaylı bir tartışmaya rastlamadık. Abartısız bütün oturumlarda konusunda hiç de uzman olmayan kişiler bizi bilgilendiriyor. Bu kişiler maşallah savaştan ekonomiye, uluslar arası ilişkilerden jeolojiye, sağlıktan aile içi şiddete, yolsuzluktan trafiğe, sağlıktan siyasete kadar her konuda uzmandırlar. Kimi zaman siyasetçi, kimi zaman gazeteci, kimi zaman ekonomist, kimi zaman askeri uzman, kim zaman da bilim adamı oluyorlar. Hal böyle olunca, kimse bizden Kanal Istanbul’un niye yapıldığını anlamamızı beklemesin.
Bazı siyasiler ısrarla yapılmasını savunurken, bazıları da ısrarla karşı çıkıyor. Durum böyle olunca halkın bir kısmı da kesinlikle yapılmalıdır; tarlam, evim arsam değerlenir diye bakıyor. Diğer bir kısmı ise hayır kesinlikle yapılmamalı bana bir faydası yok, felakettir diyor. Zaman zaman tek tük bilim insanı fikir belirtse de ,ardında ya susuyorlar yada ekranlarda bir daha görünmüyorlar. Bilim adamları değil de siyasetçiler, gazeteciler, avukatlar ve iş adamları halka Kanal Istanbul’u anlatmaya çalışıyorsa ; giderek bilimden uzaklaşıyoruz demektir. Ve korkarım ki yapılacak işin zararından çok menfaatinin ne kadar olacağının peşine düşmüşüz demektir.
Elbette bu kanalın yapılmasını isteyen devlet yetkilileri, Kanalın olumlu ve olumsuz yönlerini araştırmışlardır. Bizim istediğimiz, bu konuda yapılan çalışmaların, stratejist, yer bilimci, deniz bilimci, doğa ve çevre bilim uzmanlarının katılacağı oturumların yapılması ve bilimsel olarak halkın aydınlatılmasıdır. Aksi taktirde bilgi sahibi olmadan yapılanlara evet demenin veya desteklemenin mümkün olmayacağını düşünüyorum.
Öğrendiğimiz kadarıyla Prof. Cemal Saydam, Naci Görür ve eski Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ’un bu konuda aksi yönde görüş belirtmelerinin önemli olduğunu düşünüyorum. Öncelikle bilim isanlarının katılacağı bir kaç oturumda, aşağıdaki soruların cevaplandırılması gerektiğini düşünüyorum. Bu soruların cevaplandırmasıyla, halkın büyük oranda bilgi sahibi olabileceğini düşünüyorum.
1.Kanal Istanbul yapılırsa, Marmara denizi gerçekten çürük yumurta gibi kokacak mı?
2.Karadeniz ve Marmara denizinde canlı yaşamı bitecek mi?
3.Ülkemiz için önemli olan boğazlar sözleşmesi ortadan kalkacak mı?
4.Kanal Istanbul susuzluk ve deprem riskini arttıracak mı?